Perşembe, Eylül 30, 2010

Kendine Değer Biçememişlerin Hezeyanı

Bu konuda karnımız epey tok, dünden bugüne öyle değerlerle bütünleştik, öyle değerlerle sevdik ki sarı-kırmızı dünyamızı gururla...

İşte onlardan biri de elbette Metin Oktay. Metin Oktay , Galatasaray için  "değer"  sözcüğünün tanımıdır, Metin Oktay`ın nasıl bir değer olduğuyla alakalı uzun uzadıya yazmanın anlamsız olduğu da aşikardır, zaten kendisini yücelten bir çok fikir, bir çok yazı silsilesi mevcuttur...

Ancak tarihten bu yana kendine Metin Oktaylar değerinde tarihe mal olacak kişileri yetiştirememiş , bünyelerinden çıkaramamış olanlar son birkaç senedir bizim değerlerimize sahip çıkma çabasına girmektedirler.

Senede birer defa gazete servislerine  Metin Oktay`ın aslen Beşiktaşlı olduğu haberleri gündeme getirilmeye çalışılıyor, çabalanıyor. Bu tam anlamıyla psikolojik bir travmanın getirdiği hezeyandır.

Bugün bir gazetede yine aynı hezeyandan ortaya çıkan "Metin Oktay Beşiktaşlıydı" haberini okuduk. Aynı haberin içinde Metin Oktay`ın Beşiktaş taraftarı olmasına kanıt  olarak şu iddia savrulmuş;

“1954 yılında Orhan ve Varol, Metin Oktay’ı siyah beyazlı kulübe transfer olmaya ikna etti. ‘Ben zaten Beşiktaşlıyım’ diyen Metin, 4 bin 500 lira isteyince, gönül verdiği takım yerine G.Saray’a imza attı.”

Bahsettiğim psikolojik travma sonucu ortaya çıkan hezeyanı işte bu iddia yeterince açıklamaktadır.

Önüne bir bavul dolusu koyulan paraya karşılık sevdiği, gönül verdiği takımından vazgeçmeyen Metin Oktay`dan bahsettiklerini unutmuş olan bu şizofren zihniyet bilmelidir ki Metin Oktay gibi bir adam Beşiktaşlı olsaydı, para için Galatasaray`a gelmezdi...

Önce Metin Oktay`ı tanımak, Metin Oktay`ı çözümlemek gerekir.

Sizlerin o küçük kafaları Metin Oktay`ı anlamaya yetmez !

Daha önemlisi sizin Metin Oktay`ı anlamanıza yüreğiniz yetmez!

Çarşamba, Eylül 29, 2010

Cüneyt Çakır



Bugün Zenit-Barcelona maçını izlerken gurur duydum.Çünkü seneler sonra bir Türk Hakemi CL'de maç yönetiyor.

Elin bilmem nerelisi gidip maç yönetirken bizim hakemlerimiz neden yönetmesin üst düzey müsabakaları?Biz içeride kendi kendimizi yemekten başka birşey yapmıyoruz doğrusu.Spor camiasındaki insanlar ve tv başındaki sözde yorumcular 3 saat bir pozisyonun tekrarını izlettirip durup ancak karar verebiliyorken;hakemler ise maç içerisinde o kararı hemen vermek zorunda

Maçın tamamını mükemmel yönettiğini düşünüyorum.Verdiği 2 penaltı kararıda doğru ,vermediği penaltıda doğru.Faullerde ve sarı kartlarda hata yapmadığını düşünüyorum.

İnşallah bu şekilde hakemlerimizi Avrupa'da maç yönetirlerken izleriz ...

Helal Olsun ...

Kaldığımız Yerden ...



Yaklaşık olarak 2 aydır foruma yazı yazamıyorum.Hem yaz tatiline çıkacagım zaman bilgisayarın bozulması ve bazı nedenlerden dolayı internet aleminden biraz uzak kaldım.Tabi bu durumun hem olumlu hem de olumsuz yanları olmadı degil.Bunları ilerleyen zamanlarda blog'da yazacağım tabiki ...

Şimdi Kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Vira Bismillah !