Pazartesi, Haziran 29, 2009

Endüstriyel Futbolun Getirdikleri

Ne zamandır bu sene giyecegimiz forma ile ilgili birşeyler yazmak istiyordum,ama bir türlü yazma fırsatı bulamadım.Kulübümüz Ülker firması ile ,4 yıllık bir sponsor anlaşması yapmıştır.Yapılan anlaşmanın içerigi ise 2009-2010 sezonunda Galatasaray Futbol Takımı formalarının sırt kısmını Ülker yazısı yer alması için iki taraf anlaşma sağlamış.Ülker'den gelecek yardıma gerek yok aslında,Basketbol şubemizi ne hale soktukları apaçık ortada..

Konuya dönecek olursak eğer,bu anlaşma kulup için belki biraz nakit sıkıntısını giderebilir,ama biz taraftarların bu konudaki sıkıntılarını nasıl giderecekler?Önümüz,arkamız,sağımız,solumuz reklam'dan geçilmemekte.Güzelim Parçalı formamız ,forma olmaktan çıkıyor.En azından Kulubümüz taraftarlar için reklamsız forma uygulamasına geçmelidir.Bunun örnekleri Avrupa'daki takımlarda mevcut,bizde de gayet uygulanabilir...

Bir diğer konu ise,bu sene çıkacak formalardan birisi büyük ihtimalle Lila renk tarzında olacak.Peki bu Lila rengi kulubümüzle ilgili birşey sembol ediyor da biz mi bilmiyoruz?Geçen sene Turuncu çıktı,bu sene Lila! peki seneye hangi renk çıkar ?Hiç uğraşmasınlar şimdiden yine kuluple özdeşleşmeyen bir renk bulup önümüze koyacaklar.Ama Seneye'de Lacivert olsun birde onu deniyelim !

Hayatımız Futbol


Karalamaca #16

Bazen umutlanarak hafiften gülümseme tripleri içinde salakça düşüncelere kapılıyorum kendi kendime. Asıl olarak bakılması gereken bir gelecek olmalı insan için. Günün huzursuzlukları içinde elini kolunu bağlı tutup adım atamayacak duruma sokarak basiretsizliğe sürüklüyorsun kendini.Amaç edinip o amaç doğrultusunda yaşayarak devam ettirmek gerekir bu hayatı diye düşünüyorum. Doğru budurki amaçsız yaşayamaz insan. Her yeni amaç yeni bir hayat kaynağıdır insan için. Ve içine girilen kötü ruh halinden kurtulmak için kendine amaç edinmelidir insan... Yaşayan biri olarak hayatın her alanını kendime amaç sahası edinmişimdir bende... Ev içinde yayılmış amaçlarım bile vardır. Televizyon izlerken kumandayı kimseye kaptırmamak gibi. Ufak mutlulukları bile kırıntılarına kadar kullanmak istiyorum kısaca...

Deyim yerindeyse mutluluğu ruhsal bağlamda farklı boyutlarda arayan insanlara dönüşmeye başladık. En ufak örnekse bu duruma klavye tuşları üzerinden monitor'e yansıyan kelime dağarcıklarıdır. İçimizi dökmek için yazıp çiziyoruz şurda.. cebimizdeki kelimeler bitincede kapıyı kapatıp gideceğiz. Yazdıklarımız bizi rahatlatan dolaylı yoldandada mutlu eden sanal aktiviteler olarak kalacaktır...

Bizi bu duruma sürükleyen reel nedenlerdir. Neyi eksik yaptık neyi yarım bıraktıkta buraya hapsettik içimizdekileri bilmiyorum. Buraya yazana kadar gidip yüzüne konuşsana arkadaşım ! Öyle değilmi ama ? Buraya yazabildiklerinin onda birini gözlerine bakıp iki dudağının arasından çıkarabilsen belkide sorun kalmayacak. Tabi bunu yaparkende kekelememek, heyecanlanmamak lazım. sakin olmak büyük marifettir sevgili için. Yanlış intiba korkusu bitirir adamı zira... Ne bilim belkide değişen pek birşey olmayacak. Hani en azından söylenecek sözler sahibini bulmuş olacaktır ennihayetinde. Klişe sözcüklerle başlayıp betimleme şeklinde yola devam ederek anlatılmak isteneni en şık biçimiyle karşıdakine aksetmek gerekir heralde. Etki tepkiyi gerçekleştirir herzaman.. ve görülecek tepki söylenecek sözlerle orantılı olarak iyiye veya kötüye birbaşka değişle hüzne veya mutluluğa götürecek insanı.. Susarak kaybetmektense konuşarak kaybetmek en iyisidir heralde..Birazda melankolik olur insan böyle yaparak. Önce yaz sonra sil yok, yok yazıyorum.. bittide yollasammı? sil abi sil olmadı. Yollamıyorum !. Yazmak için seçilen sanal yöntem içerisinde hangi tuş en güzel etkiyi yapabilirki zaten ?.

Konuşmak en iyisi aslında.Sonunda kaybedecek dahi olsan gözlerine bakarak konuşmak en güzeli...

Perşembe, Haziran 25, 2009

Şampiyon Olmaktan Bıkmadınız Mı ?



Konunun başlıgı aslında herşeyi özetlemekte.Maç öncesi takımı tribünlere çagırırken makarasına bağırmıştık,''Şampiyon Olmaktan Bıkmadınız Mı'' diye...

Salon diğer maçlarımıza oranla çok çok kalabalıktı.Bunda maçın saatinin etkisi ve bizlerin tribünde bağırmayı özlememiz etken oldu diye düşünüyorum.Maç öncesi ve maç sonrası iki takımıda tribünlere çagırıp bağırmamız güzel bir olaydı.

3. Kez namağlup Şampiyon olan bu sürede zarfında; bize 2 Avrupa Şampiyonluğu , 1 de Dünya Şampiyonluğu yaşatan Engelsiz Aslanlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır...

Galatasaray'ın İşte Gerçek Ruhu !

Yol Bizi Bekler


Salı, Haziran 23, 2009

Bütün Eller Havaya ...



Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, Deplasmanlı Süper Lig'de şampiyonluğunu ilan edeceği son karşılaşmasına 24 Haziran 2009 Çarşamba günü çıkacak. Galatasaray'ın şampiyonluk maçındaki rakibi ise Beşiktaş.

Deplasmanlı Süper Lig'de oynadığı 17 karşılaşmanın tamamını kazanan ve namağlup lider durumda bulunan Galatasaray, Avrupa Şampiyonlar Ligi nedeniyle ertelenen Beşiktaş karşılaşmasına 24 Haziran'da çıkıyor. En yakın rakibi Beşiktaş'a 4 puanlık fark atarak şampiyonluğu garantileyen Galatasaray, rakibini son karşılaşmada da yenerse namağlup şampiyon olacak.

Galatasaray - Beşiktaş
24.06.2009 / 19:00
Ataköy Ahmet Cömert

Gökhan Zan



Servet geldigi zaman olumsuz düşünceler içerisindeydim,ama sezon içerisindeki göstermiş oldugu performansdan dolayı yanıldıgımı anladım.Bu yüzden Gökhan Zan için görmeden herhangi bir eleştiri yapmak çok zor.Bonservis ücreti ödenmeden alınan Milli Takım stoperidir ayrıca.

Servet'in yerine yabancı iyi bir stoper alınacak.Gökhan Zan'ın gelişiyle birlikte o mevkide olan Emre Aşık-Emre Güngör-Semih Kaya arasında olan forma mücadelesinde kazanan taraf tabiki Galatasaray olacaktır.Gökhan Zan kesin oynayacak diye bir kaide tabiki yok.Bekleyip görecegiz ...

Hayırlı olsun

Perşembe, Haziran 18, 2009

Bir tarif yok bu sevdaya ...

Bir tarif yok bu sevdaya
Sevmek degil ibadet bu adeta
Ne şampiyonluk ne kupa umrumda
Şanlı Cimbom aşkın bir başka

Yakında


Abdi İpekçi'de Yaşananlar ...



Medya'da ve taraftar forumlarda dün oynanan Fenerbahçe Ülker-Efes Pilsen Play Off serisinde çıkan olaylarla ilgili herkez fikrini belirtmiş.Bende bu konu ile ilgili birşey yazma istegi duydum.Basketbol pek izlemeyi sevmem aslında,fakat dün akşam fenerli arkadaşın ısrarı ile maça gittim...

Dünkü maçta gerilimin yüksek olmasının sebebini hatırlıyalım;Efes Pilsen'in sahası olarak geçen,Ayhan Şahenk'de oynanan maçta son saniyelere berabere girilmiş hakem Ömer Onan'ın pozisyonunda sportmenlik dışı faul çalmasıyla olanlar olmuştu.Sahaya yabancı maddeler atılmış,Rasim Başak ve Mirsad Türkcan hakemlerin üstüne yürümüştü.O maçın sonunda Murat Özaydınlı'nın maç sonunda yapmış oldugu açıklamalarda hakemlere ve Efes Pilsen Kulubune karşı ağır ithamlarda bulundu.Burada bir bakıma haklı olunsa bile bu açıklamalardan sonra Fener taraftarıda iyice galayana geldi diyebilirim...

Abdi İpekçide oynanan mücadelede Fenerbahçe Ülker oyuna iyi başladı,ilk periyot iyi bir oyun ortaya koydu.Daha sonra ise Efes Pilsen daha bir organize ve sert savunma yaparak fenere fazla sayı şansı vermedi İlk yarıyı önde kapadı.3.periyot ile birlikte daha istekli ve arzulu oynayan taraf Fenerbahçe Ülker'di.Efes karşısında iyi bir seri yakalayarak öne dahi geçtiler,fakat Efes Pilsen sazı tekrar ele alarak Fenerbahçe Ülkeri yenip seri'de 4-2 öne geçtigi için Şampiyon oldu.

Tribün olarak ara ara fener tribünleri iyi bağırdı.Ama genelde pek beğenmedim.Arkadaşın dedigine göre Sefa abi'de dün maçta yokmuş,bununda bir etkisi olabilir tam bilemicem.Son dakika olayları için ise gerçekten sebep ne olursa olsun yapılan olaylar çok ayıp .Efes Pilsen oyuncularının bir suçu oldugunu düşünmüyorum burada,fener taraftarınıda tahrik edici bir durumda bulunmadılar izledigim kadarıyla.Olayları ne kadar ayıplarsak ayıplayalım,doğru birşey degil tabi ki ama tüm taraftarlar aynı.Galatasaray,Beşiktaş,Fenerbahçe v.s her taraftar takımının şampiyonlugunu görmek ister,yenildigi zaman ise bu tip durumlar ortaya çıkabiliyor.Ama yukarıda belirttigim gibi Murat Özaydınlının ve fenerbahçeli yöneticilerin ortamı germeleri olayları bu duruma getirmiştir.Maç sonu Federasyon başkanı Turgay Demirel'in Efes Pilsene şampiyonluk kupasını vermemesi ise başka bir olay ...


Finaller



İki hafta önce başlayan final sınavlarım bugün itibariyle bitti.Yorucu bir periyot oldu,fazla ders çalışmadım aslında.Diğer arkadaşlarım gibi ne eve kapandım ne de geceleri arkadaşlarla takılmaktan vazgeçtim ... Umarım bu yapmış oldugum davranışlara ,bana yaz okulu olarak geri dönmez :)

Genel olarak sınavlardan iyi bir sonuç bekliyorum,sadece ticari matematik dersinden f gelmemesi çok çok iyi olur.Eğer f gelirse şartlı geçmek durumunda kalıp seneye o dersi vermek zorundayım.Eğer f gelmedigi takdirde ortalama ile geçiyorum.

Birde bu zorunlu staj muhabbeti çıktı,20 iş günü staj yapmak zorundayım.Neyse stajıda Ali Sami Yen'in orda yapacagım benim için tek teselli bu oldu.Sınav sonuçları haftaya açıklanacak beklemedeyiz ...

Pazar, Haziran 14, 2009

Hasan Şaş



Hasan Şaş'ın Galatasaray sevgisi hiç bir taraftardan aşagı yana kalır degildir.Fakat 2002 senesinden bu yana Hasan Şaş hangi dönemde futbol oynadı gerçekten merak ediyorum ?Oynadıgı maçlarda sinirli hareketlerle takımı negatif yönde birçok maçta etkiledi,keza hakemlerden gördügü kartlarla takımıda yalnız bıraktı Hasan Şaş.Futbol olarak bu dönem içerisinde bir katkısı olmadı.

Galatasaray Kulubunun yapmış oldugu kesinlikle vefasızlık degildir.Aksine Hasan Şaş kredisini kendi kendine bitirdi diyebilirim.Tüm futbolcular yapmış oldugu hizmetlerin karşılıgını alır.Yolun açık olsun Hasan Şaş.

Kimse Galatasaray Armasından büyük degildir.

Tüzünataç


Çarşamba, Haziran 10, 2009

Galatasaray Store






Kendi adıma ve birçok Galatasaray'lı arkadaşımdanda biliyorum.Günlük giyebilecegimiz tarz'da ürünlerimizin çıkmaması veya düşünülmemesi gerçekten düşündürücü bir durumdu.Çünkü Galatasaray gibi marka ismin pazarlama konusunda bu konuda ciddi bir zaafı vardı.Özellikle Adnan Polat yönetiminin gelmesinden sonra bir nebze olsun ürünlerde çeşitlilik ve alternatif ürünler çıkmaya başladı.Sevindirici bir durum.Yukarıdaki Tişörtü ise biraz önce gördüm ve çok hoşuma gitti.En kısa zamanda alacagım.

Diğer ürünlere aşağıdaki adresden bakabilirsiniz

Karalamaca #15

*Yıl sonunun gelmesiyle birlikte tüm okullarda oldugu gibi,final sınavları başlamış oldu.Şuana kadar 4 sınav olduk ve korkulu rüya Ticari Matematik haric,diğer 3 ders güzel geçti.Aslında Ticari Matematik sınavından 1 gün önce biraz bakayım belki birşeyler yaparım diye biraz göz attım;kendi kendime biraz pişmanlık duygusu yaşadım.Dönem içerisinde derslere girseydim ve biraz çalışsaydım bu dersden geçerdim diye kendi kendime serzelişte bulundum.Hayırlısıyla önümüzdeki hafta final sınavlarını bitirip,tatil moduna girmek istiyorum(z) ...

*Cardfinans sen ne garip bir bankasın öyle .Haftabaşından beni arıyorlar günde en az 2 kere bende sınavda oldugumdan dolayı açamıyorum,yok haftasonu arasanız olmaz . Neyse bu sabah yakaladılar saat 9.15 civarı çalan telefona bakıyorum bir yandan da uyuyorum tabi karşımda konuşan sesin o kadar enerjik olması sebebiyle söylenen herşeye evet diyorum.Konuşmanın sonunda talebiniz doğrultusunda diye bir cümle kuruyor ve kendi kendime şaşırıyorum ne talebi diye söyleniyorum ve uykulu bir şekilde teli kapatıyorum.Bakalım yarın sabah arıyacak mı ?

*Haftasonu arkadaşlarla adalara gidelim dedik.Genel olarak güzel bir gezi oldu ve baya eğlendik.Ama İdo'nun yaz seferlerine geçmemesi sebebiyle;İnsanların tıklım tıklım bindigi gemi'de zar zor kendimize yer buluyoruz ve yolculuk dışında keyifli vakit geçirdik.Bugun gazete'de okurken 15 Haziran'dan sonra Adalara yaz seferi uygulamaları başlanacagı ve gemi sayısının arttırılacagı yazılıyordu...

*Yaz yavaş yavaş kendini göstermekte.Ama birde şu nem oranın yüksek olması insanı resmen bezdiriyor.Öglen vakitlerinde dışarda olmamaya özen gösteriyorum,akşam vakitleri ise evde olmamaya :) Velasıl kelam yaz güzeldir,iyidir hoştur.Son olarak GEL TEMMUZ GEL !

Salı, Haziran 09, 2009

Çok Özlüyoruz !

" üzülme sen dostlarin var özleyip içten seven
isminin telaffuzunda kâh gülüp hüzünlenen... "




" sen yasarsin bu kalpte artik geriye dönmesende
dün yanimda bugün nerde adina dünya denen kahpe
çekti yüzüne perde iste burasi böyle sahte
bir gün güldürürse elbet aglatir bir günde yüzün hüzünlü son resimde.... "


Çok Özlüyoruz !

Galatasaray Adası



''Arda’nın gideceği ada ancak Galatasaray Adası olabilir. Başka bir yere gidemez.”


Haldün Üstünel
Galatasaray Futbol Şube Sorumlusu

"Arda bu sene Ada'ya (İngiltere) gidecek mi?" sorusunu cevaplarken ...

İçimizden Biri Haldun Üstünel !

Sevdadandır Bilesin !

öpüyorsam ayrılığı gözünden
söküyorsam yüreğimi göğsümden
geçiyorsam gözlerinin içinden
sana olan sevdamdandır bilesin
geçiyorsam bir çiçeğin özünden
sana olan sevdamdandır bilesin

meğer ne yalnızız insan olmuşsak
yaprak gibi dalda sessiz solmuşsak
yeri gelmiş acıya da gülmüşsek
sana olan sevdamdandır bilesin
yeri gelmiş ayrılığa gülmüşsek
sana olan sevdamdandır bilesin

biliyorum sen yine
parmak uçlarında üşüyorsun.
aramızdakıvrılıp yatan uzaklığa inat, ayaklarınla kasıklarımın kasırgasını, ellerinle yüreğimde yaktığın ateşi düşlüyorsun. sularımız sızıp karışıyor ay karanlıkta ve çırılçıplak bir ırmağa dönüşüyoruz yatağımızda. apansız pencerende gülümsüyor güneş, ne güzel! bütün parmakların tıkır tıkır işliyor. iştahla biliyorsun, yaşamaktır aşk geceyle gündüzün sessiz geçişimidir bir uyku boyunda delice bir yangın parmaklarının buzulunda ah şahrud, her yerimiz nasıl da şaşırıp kalmaya istekli...

karşılıksız sevebilmekse sevda
gerçek seven küle dönmüş her çağda
elim kolum bağlanmışsa kıyında
sana olan sevdamdandır bilesin
seydunayım gebermişsem kıyında
sana olan sevdamdandır bilesin

Cumartesi, Haziran 06, 2009

Frank Rijkaard


Yönetim yine yaptı yapacagını,kaç günde onlarca isim arasında Frank Rijkaard ismi geçmemişti bile.Bu olay geçen sene Milan Baros'un transferinde oldugu gibi yönetim farklı stateji izlediginin bir göstergesi olabildigini gösterdi.

Sene başında yapılan hatalardan birisi kaliteli kadromuzun başına tecrübeli bir teknik direktör olmayan Skibbe'yi getirmemizdi.Ve akabinde Skibbe'den aldıgı görevi lehine çeviremeyen Bülent Korkmaz ile bu işin yürümeyecegi bir kaç maçtan sonra belli oldu.Bu gelişmelerden sonra Galatasaray'ın başına gelecek hoca,çok kritikti.Ama asıl beni derinden yaralayan bir konu Ersun Yanal'ın ismini geçmesi,bu ismi trasnfer edilecek hocalar arasında duydugum zaman şok olmuştum.İlk önce yalan bir haber oldugunu düşünmüştüm fakat daha sonra bir kaç araştırmadan sonra görüşüldügünü ögrendim.Eger Yanal gelseydi,eminim önümüzdeki sezon geçen sezondaki karışıklıkların devamı olacak ve taraftarlar takıma küsecekti.

Fakat gelinen nokta'da Rijkaard gibi kaliteli bir hoca'nın gelmesine sevindim.Hem Galatasaray hem de Türk Futbolu açısından önemli bir olay.Kariyeri'ni söylemeye gerek yok,eğer taraftar olarak biraz sabır gösterdigimiz takdirde başarının geleceginden hiç kuşkum yok.Rijkaardı bize kazandıran Başta Adnan Polat ve Haldun Üstünel'i kutlamak lazım...

Çarşamba, Haziran 03, 2009

Güle Güle Büyük Kaptan



Galatasaray Profesyonel Futbol Takımı teknik direktörlük görevini 24 Şubat 2009 tarihinden bu yana sürdürmekte olan Sayın Bülent Korkmaz'ın kulübümüze sunduğu istifa yönetim kurulumuz tarafından kabul edilmiştir.

Sayın Bülent Korkmaz'a teknik direktörlük görevi süresince büyük bir özveri ile yürüttüğü çalışmalarından dolayı Galatasaray Spor Kulübü olarak içtenlikle teşekkür ediyoruz. Bülent Korkmaz'a bundan sonraki kariyerinde üstün başarılar dileriz.
Galatasaray Spor Kulübü

Geldigi günden itibaren Büyük Kaptan'ın başarılı olacagına inananlardan biriydim.Fakat zaman ilerledikçe kadro seçimleri ve yapmış oldugu taktiksel hatalar buna eklendigi zaman teknik direktörlük yükünü pek kaldıramadı Büyük Kaptan.

Her iki taraf içinde hayırlısı olsun.

Güle Güle Büyük Kaptan !

Salı, Haziran 02, 2009

Alpaslan Dikmen Tribünü

Öncelikle Alpaslan abimizin ölümünden itibaren Eski açık tribünü isminin Alpaslan Dikmen Tribünü olması için çalışmalar yapan,fikir veren ve destekleyen kişilere kendi adıma teşekkür ediyorum.

Tribünler; Arma’ya gönül veren, Arma’nın peşinden giden, Arma’nın yükseklere, en yükseklere çıkması için gayret gösteren, cebindeki 10 liranın 5 lirasıyla maç bileti alan, boğazı yırtılırcasına destek veren, yağmurda ve çamurda yine o tribünlerde yerini alan, iyi ve kötü günde destek veren Arma Sevdalıları’na aittir. Ve biz bunlara Adanmış Hayatlar diyoruz...

Arma Sevdası uğruna Adanan Hayatlar diyoruz...

Yönetimimizin biz Arma Sevdalılarının bu talebini geri çevirmeyeceğini düşünüyorum. O tribününün adı Alpaslan DİKMEN Tribünü’dür.

"üzülme sen dostlarin var özleyip içten seven
isminin telaffuzunda kâh gülüp hüzünlenen.."

www.adanmishayatlar.net

Bahçe Büfe



Okul çıkışlarında sık sık uğradıgımız bir mekan Bahçe büfe.Uzun senelerdir aynı yerinde hizmet vermekte olup,Özellikle son 1 sene içerisinde büfe'nin yenilenmesi ve müşteriler için ayakta yemek için ufak masalar konulması daha bir hoş oldu.Diğer türlü daha bir zor oluyordu :)

Bahçe Büfe Bakırköy İncirli caddesinde olup,Cafe de Keyff ve Teria'nın tam karşısında.

Not:Goralı ve ıslak hamburger tavsiye edilir.