Bırakıp gitmeyi kolay sanırdım hep, hayatımda seninle birlikte tattığım enlerimi, mutluluklarımı ve acılarımı unutup yol almaya çalıştım. Ama her seferinde başaramayacağımı anladım. Beklerdim geleceğini, gelmeyeceğini bile bile. Öylece durup beklemek; zaman akıp giderken beraberinde umutlarım, umutsuzluklarım, öfkem, sancılarım, aşkım ve kavgalarımla sessizce durup beklemek kolay mıydı?
Gitmeye gücüm yoktu evet ama ya kalmak... Korkuyordum belki de; kaldırabileceğimden fazla acılar çekmekten, geçen yılların kalbimde derin yara izleri bırakmasından....
Kalmakta çare değil farkındaydım, susuyordun çünkü. Suskunluğun boğuyordu beni. Senin için varolmaya çalışırken, zaman geçtikçe biraz daha yok oluyordum.
"Gittiğin günden beri her gün ikiz sanki. Rakamlar düşüyor takvimlerden, üzerime üzerime. Bıraktığın yerde gel de bul beni. Bana bir gel desen, o yolları hiç geçilmemiş sayarım... Hafızamı kurban eder, aslalardan cayarım. Bir gel desen; sana orucumu bozar, sensizliğe doyarım.
Bana bir gel desen.
Gelemem ki ''
Ben hep cevapların peşinden gittim biliyor musun? Sen hayatımdaki tüm soruların yanıtıydın.Ya da bana öyle geliyordu. Cevabı her ıskaladığımda yanlış sorunun peşine takıldığımı düşünür, kızardım. Nedenler o kadar azken ve hiç bir sebep bulamazken seni bu kadar sevmeye; şuçlamaya da hakkım yoktu biliyorum, bu yüzden en çok kendime kızardım.
Oysa tüm sorularımın cevabı belliydi... Kızmak, öfkelenmek, isyan etmek anlamsızdı.
Bana sevdiğini söylerken arkana bir saniye bile bakmadan gidişin hala aklımda. O kararlığın, o döndürülemezliğin. Hani söylerdin ya ?Bir insan gitmeyi kafasına koydu mu onu kimse durduramaz?. Bende seni durduramadım. Hayatımda ne varsa alıp gittin. Kaldırabileceğimden çok daha fazla acıyı bana bırakıp gittin.
- isyan etme gökyüzü, benim kadar ağlayamazsın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder