Çarşamba, Nisan 29, 2009
Karalamaca #12
Yani "Bugün telefon etmedi" demeden, "Şu an nerede acaba?" diye kendi kendinizi yemeden, "Yaş günümü hatırlayacak mı acaba?" diye bir beklenti içine girmeden... Sevdiniz mi hiç? Onun, size ait olmadığını kabul edip,onu özgür yaşamı ile sevmeyi denediniz mi? Yanındaki erkek arkadaşına aldırmamayı öğrenip ama aldırmıyormuş gibi yapmadan, gerçekten aldırmadan, "Bitecekse biter , bunu ben değiştiremem, beni sevmeyi bırakmasını değiştiremeyeceğim gibi" diye düşünüp. Onu yersiz kıskançlıklara boğmaktan ve kendinizi yıpratmaktan vazgeçebildiniz mi hiç? Hiç beklemeden çalan bir kapıda, onu karşınız da görmek ne güzeldir bilir misiniz?
Beklemediğiniz bir anda hediye almak en sevdiğinizden... Ve beklemeden gelen bir "seni seviyorum" mesajının tadına varabildiniz mi hiç? Siz istediginiz için degil, o istiyor diye yapildi mi tüm bunlar? Ve beklentisiz sevmenin tadina bakabildiniz mi hiç? "Bugün beni hatirlamadi" yerine "Hiç beklemiyordum, senin gelecegini" diyebilmek ne güzeldir oysa... Onu bogmadan, kendinizi bogmadan sevebilmek ne güzeldir...
Sahiplenme duygusundan uzak, sevmenin, sevilmenin tadina varabildiniz mi hiç? Yapilmamis davranislar, söylenmemis sevgi sözcükleri ile kendi kendinizi ask çikmazinda kaybedeceginize, Hiç beklenmeyen bir demet çiçekle mutlu oldunuz mu? Beklentisiz sevin... Ben, beklentisiz seviyorum... "Niye aranmadim" diye düsünüp kendini kendinizi yiyeceginize, hiç beklenmedik bir "Seni özledim" mesaji ile aski yakalayin..
Beklentisiz sevin... Ben, beklentisiz seviyorum... O, sizin sevgiliniz oldugu için degil. Ona tapulu maliniz gibi, çantaniz, arabaniz gibi davranma hakkiniz oldugunu düsünmeden. Onu sevdiginiz, onun da sizi sevdigi için sevin... Sevgiye karisan "beklenti" denen illeti hemen silin askin ak sayfalarindan... Göreceksiniz ki, o zaman ask, baska bir güzel... Göreceksiniz ki, o zaman sevgili, daha bir romantik...
Göreceksiniz ki, o zaman sevmek ve sevilmenin damaklarda biraktigi tat, yillanmis sarap gibi, beklenti zehrine karismadan bir baska döndürüyor insanin basini... Ben, beklentisiz seviyorum... Onun nerede oldugunu merak etmiyorum... "Beni bugün neden aramadi" diye geçirmiyorum içimden, aramadigi zamanlarda... Gelecege dair hayallerim de yok zaten... Ben, sevgiyi yasiyorum... Onun yanimda oldugu anlar o kadar degerli, o kadar kiymetli ki...Gerçeklesmemis ve gerçeklesmeyecek beklentilerle mahvetmiyoruz o anlari... Beklentisiz seviyoruz... Sevdigimiz için seviyoruz...
Hayalsiz, geleceksiz, beklentisiz... Anlik seviyoruz...
Deneyin... Beklentisiz, sevmeyi deneyin bir gün,Beklentilerle bogdugunuz asklariniza aciyacaksiniz...
C.Dündar
Beklemediğiniz bir anda hediye almak en sevdiğinizden... Ve beklemeden gelen bir "seni seviyorum" mesajının tadına varabildiniz mi hiç? Siz istediginiz için degil, o istiyor diye yapildi mi tüm bunlar? Ve beklentisiz sevmenin tadina bakabildiniz mi hiç? "Bugün beni hatirlamadi" yerine "Hiç beklemiyordum, senin gelecegini" diyebilmek ne güzeldir oysa... Onu bogmadan, kendinizi bogmadan sevebilmek ne güzeldir...
Sahiplenme duygusundan uzak, sevmenin, sevilmenin tadina varabildiniz mi hiç? Yapilmamis davranislar, söylenmemis sevgi sözcükleri ile kendi kendinizi ask çikmazinda kaybedeceginize, Hiç beklenmeyen bir demet çiçekle mutlu oldunuz mu? Beklentisiz sevin... Ben, beklentisiz seviyorum... "Niye aranmadim" diye düsünüp kendini kendinizi yiyeceginize, hiç beklenmedik bir "Seni özledim" mesaji ile aski yakalayin..
Beklentisiz sevin... Ben, beklentisiz seviyorum... O, sizin sevgiliniz oldugu için degil. Ona tapulu maliniz gibi, çantaniz, arabaniz gibi davranma hakkiniz oldugunu düsünmeden. Onu sevdiginiz, onun da sizi sevdigi için sevin... Sevgiye karisan "beklenti" denen illeti hemen silin askin ak sayfalarindan... Göreceksiniz ki, o zaman ask, baska bir güzel... Göreceksiniz ki, o zaman sevgili, daha bir romantik...
Göreceksiniz ki, o zaman sevmek ve sevilmenin damaklarda biraktigi tat, yillanmis sarap gibi, beklenti zehrine karismadan bir baska döndürüyor insanin basini... Ben, beklentisiz seviyorum... Onun nerede oldugunu merak etmiyorum... "Beni bugün neden aramadi" diye geçirmiyorum içimden, aramadigi zamanlarda... Gelecege dair hayallerim de yok zaten... Ben, sevgiyi yasiyorum... Onun yanimda oldugu anlar o kadar degerli, o kadar kiymetli ki...Gerçeklesmemis ve gerçeklesmeyecek beklentilerle mahvetmiyoruz o anlari... Beklentisiz seviyoruz... Sevdigimiz için seviyoruz...
Hayalsiz, geleceksiz, beklentisiz... Anlik seviyoruz...
Deneyin... Beklentisiz, sevmeyi deneyin bir gün,Beklentilerle bogdugunuz asklariniza aciyacaksiniz...
C.Dündar
Şehitler Ölmez !
Bugun 9 askerimiz şehit oldu.Çok üzücü bir durum gerçekten,ne yazılabilir ki böyle bir durumda ?Ya da ne yapılabilir mi ?Sadece konuşarak hiç birşey yapılamıyacagı aşikar tabiki.Güçlü bir politika ile bu sorunu aşabiliriz,ama 30 senedir bu sorun hala önümüzde ise kendi şapkamızı önümüze koymamız gerekir ...
Bu hain saldırı dağlıca baskını gibi yine unutulacak,ta ki yeni bir saldırı olana kadar.Ateş her zaman oldugu gibi her daim gururlu şehit yakınlarını vurucak.Meclis'de bulunan hainler ise üzüldüklerini dile getirmişler.Yazık ki siz oradasız,içten içe sevinin şerefsizler !
Allah rahmet eylesin,
Türk Milletinin Başı Sağolsun !
Bu hain saldırı dağlıca baskını gibi yine unutulacak,ta ki yeni bir saldırı olana kadar.Ateş her zaman oldugu gibi her daim gururlu şehit yakınlarını vurucak.Meclis'de bulunan hainler ise üzüldüklerini dile getirmişler.Yazık ki siz oradasız,içten içe sevinin şerefsizler !
Allah rahmet eylesin,
Türk Milletinin Başı Sağolsun !
Pazartesi, Nisan 27, 2009
Galatasaray 1 - Ankaraspor 1
Dün akşam ki maçla ilgili yazı yazacagım ama bir türlü yazamıyorum.Nereden nasıl başlasam diye düşünüyor ama düşündüklermi aktaramıyorum.Dünkü futbolla ilgili ne yazılabilir ki ?Sene başında ki futbol ile son zamanlarda oynanan futbolu kıyasladıgımız zaman hangi taraftar oynanan oyundan zevk alıyor ?
Koskaca Galatasaray takımı skoru korumaya çalışıyor,Mehmeh Topal'ın hatası ile golü yiyebiliriz futbol'un cilvesi burada zaten ama zoruma giden olay golden sonra geriye çekilmemiz,birde Milan Baros çıkıp yerine Hasan Şaş girmez mi ?İleride defansı oyalayan ve bir tek çabalayan oyuncu çıkarmakla Bülent Hoca çok büyük yanlış yaptı ve Ankaraspor daha fazla atak yapıp nihayetinde golüde buldular.
Dün kazanmamız gereken ve kazandıgımız takdirde şampiyonluk yarışında bende varım diyebilen bir Galatasaray olacaktı.Ama ne yazık ki gelinen noktada Uefa'ya dahi gidememe durumu var ...
Galatasaray 1 -Ankaraspor 1
Pazar, Nisan 26, 2009
Hayatın Tam Ortası ...
Hey gidi Ali Sami Yen Kapalı`sı...
Aslında akranlarımdan daha eskiler daha iyi anlatırlar Kapalı`yı.Büyüklerimiz daha iyi bilir ama bizler içinde çok ama çok farklıdır Kapalı kültürü...
Dediğim gibi ağabeylerimiz çok daha duygulu, çok daha ihtişamlı cümleler ile dökeceklerdir içindekilerini.Ama bizlerde birşeyler kelam edelim.Özellikle yaşıtlarım çok iyi anlayacaklardır beni.Sorarım size hangimiz ortaokul yıllarında Yeni Açık bacanın köşesinden imrenerek bakmadı o Kapalı tribüne?Hangimiz "Ulan bende bir gün orada olacağım" demedi içinden?Açık tribünün demirlerinin önünde çocukluğunu eskiten akranlarım sorarım sizlere! Hanginiz hissetmediniz bunları ?Biliyorum; hepiniz, hepimiz...Kapalı bizim çocukluğumuzun özlemiydi.Kapalı bizim çocukluğumuzun hayaliydi, eviydi, yuvasıydı.Evet ! O Kapalı küçük bir çocuğun en büyük hayaliydi!
Sonra zaman geçtikçe, büyüyüp adam oldukça bir şekilde sıramızı savdık.Bazılarımız gerçek anlamda Kapalı`ya taşındı, bazılarımız arada sırada kavuştu, özlemini yaşadı Kapalısında...Sonra bazı şeyler bazı dengeler değişmeye başladı.Futbol futbol olmaktan çıktı, sanayileşen dev futbol canavarı Kapalı`da yanan meşalenin ateşini dindirmeye başladı.Ama mücadele devam ediyordu.Kapalı tribüne, ASY`nin kalbine suni tenefüs devam ediyordu.Ta ki bugüne kadar...
Büyüklerimizin aldığı kararın doğruluğuna inancım tam.Biliyorum ki onların mekansal anlamda Kapalı tribüne özlemleri bizlerinkinden kat be kat büyük olacak ilerleyen süreçte.Bir şekilde, suni tenefüs ile yola devam eden Kapalı önümüzdeki sezon tam anlamıyla sosyete işgaline terkediliyor.Bunun suçlusu kesinlikle taraftar değil süreçtir.Kapital futbol dünyasının bizleri mecbur bıraktığı bir durumla karşı karşıyayız.Elbette bu demek değildir ki mücadele bitmiştir! Şimdi daha güçlü olacağız.Zaten büyüklerimiz demezlermiydi "Kapalı heryerdir" diye...
Bu bağlamda Ali Sami Yen`i hayatında televizyonda bile görmemiş ama sarı kırmızı sevdayla yanıp tutuşan bir kardeşimizin yaşadığı Anadolu`nun herhangi bir köyündeki kerpiç evin bile içinde buram buram yaşamaktadır Kapalı ruhu!Galatasaray taraftarının, tribünün inancının olduğu her yer Kapalı`dır...
Ama yinede buruk birşeyler kalacaktır içimizde hepimizin.Birşeyleri o Kapalı`nın tam ortasına, tam yüreğine bırakacağız...Bir zamanlar büyük mücadelelerin, büyük emeklerin verildiği Kapalı tribün için elini taşın altına koymuş, kanını hatta canını ortaya koymuş olan büyüklerimize selam olsun.
Sevgili yakın dostum Gökhan'ın;ultrAslan'ın Kapalı Tribün'den Eski Açık Tribüne geçmesiyle Kapalı ruhunu ve gelinen noktayı çok iyi özetlemiş,duygularımıza tercüman olmuş .Burdan bir kez daha yazısından dolayı kendisine teşekkür ediyorum ...Kapalı Heryerdir !
Yağmur yutuyor bütün golleri ...
yağmurlu bir gün
dışarda futbol oynuyor çocuklar...
uykularından balçık akıyor
umulmadık goller peşinde hepsi
ve yağmur yutuyor bütün golleri..
dışarda futbol oynuyor çocuklar...
uykularından balçık akıyor
umulmadık goller peşinde hepsi
ve yağmur yutuyor bütün golleri..
yağmurlu bir gün dışarda futbol oynuyor çocuklar..
karanlık sofralarda morfin alıyor anneleri
ah bilseler olup biteni
ve yağmur yutuyor bütün golleri..
yağmurlu bir gün dışarda futbol oynuyor çocuklar
gülleler taşıyorlar ayaklarında
hırsından ağlıyor kimileri
ve yağmur yutuyor bütün golleri..
karanlık sofralarda morfin alıyor anneleri
ah bilseler olup biteni
ve yağmur yutuyor bütün golleri..
yağmurlu bir gün dışarda futbol oynuyor çocuklar
gülleler taşıyorlar ayaklarında
hırsından ağlıyor kimileri
ve yağmur yutuyor bütün golleri..
yağmurlu bir gün dışarda futbol oynuyor çocuklar
top yukardayken uyukluyor
tempo o kadar ağır ve çekilmez ki
hakem düdüğüyle durmadan oyuna çağırıyor düşenleri
ve yardıma melekleri...
top yukardayken uyukluyor
tempo o kadar ağır ve çekilmez ki
hakem düdüğüyle durmadan oyuna çağırıyor düşenleri
ve yardıma melekleri...
ve yağmur yutuyor bütün golleri...
yağmurlu bir gün dışarda futbol oynuyor çocuklar
azgın kamçısıyla sonbahar dövüyor akasyaları iğdeleri
gövdeleri boşluğa savuruyor oyun
ve çocuklar kaynayan toprağı tırmalıyor
kararan göğü...
gözümüzdeki kalın perdeleri...
ve yağmur yutuyor bütün golleri...
azgın kamçısıyla sonbahar dövüyor akasyaları iğdeleri
gövdeleri boşluğa savuruyor oyun
ve çocuklar kaynayan toprağı tırmalıyor
kararan göğü...
gözümüzdeki kalın perdeleri...
ve yağmur yutuyor bütün golleri...
1978/Cahit Koytak
Cumartesi, Nisan 25, 2009
Devamı Pazartesi
TBBL play-off yarı final ikinci maçında Bayan Basketbol Takımımız, Fenerbahçe’yi 76-66 mağlup ederek seriyi 2-1'e taşıdı.Bugun oynanan maçta ,takımımız elinden geldigi kadarıyla mücadele etti,özellikle Sophia Young ve Agustus öne çıkan oyuncularımızdı.
Türkiye kupası ve Play Off'un ilk maçında rakimizle oynadıgımız maçlarda oyun olarak iyi oynamamıştık bunda 1 hafta içerisinde oynanan maçların etki olduğunu düşünüyordu tüm taraftar.Bu düşüncenin Bugun haklılığı bir bakıma doğrulandı.Dinlenmiş bir takım ve daha bir diri görüntü ortaya koydu Aslan Kızlarımız.
Taraftar olarak iyi destek verdigimizi düşünmekle beraber,aynı tablo'nun Pazartesi günü tekrarlanması dilegiyle ...
Türkiye kupası ve Play Off'un ilk maçında rakimizle oynadıgımız maçlarda oyun olarak iyi oynamamıştık bunda 1 hafta içerisinde oynanan maçların etki olduğunu düşünüyordu tüm taraftar.Bu düşüncenin Bugun haklılığı bir bakıma doğrulandı.Dinlenmiş bir takım ve daha bir diri görüntü ortaya koydu Aslan Kızlarımız.
Taraftar olarak iyi destek verdigimizi düşünmekle beraber,aynı tablo'nun Pazartesi günü tekrarlanması dilegiyle ...
Perşembe, Nisan 23, 2009
Bill Shankly
*"Futbolda birçok başarı kafada biter. Öncelikle en iyisi olduğuna inanamalısın ve buna kendini inandırmalısın. Benim zamanımda bir söz vardı: Liverpool şehrinde iki büyük takım var: Liverpool ve Liverpool yedekleri."
*"Futbol bir ölüm-kalım meselesi değildir. Ondan çok daha önemlidir."
*"Birinciysen birincisindir, ikinciysen hiçbir şey."
*"Hakemlerin sorunu nedir biliyor musunuz? Kuralları biliyorlar ama futboldan anlamıyorlar."
*"Topla ne yapman konusunda kararsız isen golü at, alternatiflerini ben maçtan sonra söylerim."
*"Bak oğlum sen ayağını kırmadın. Bütün sorun beyninde."
*"Bu oyuncularımın kim için oynadıklarını, rakiplerin ise kime karşı oynadıklarını bilmelerini sağlıyor." (Anfield Road'un çıkış tünelinde yazan "This Is Anfield" yazısı için...)
*"Sadece ne söylüyorsa dediklerine katılmadığımı söyleyin." (Bir maç sonrası kendisine hararetli bir şekilde soru yönelten İtalyan gazeteciye...)
*"Üzülme Alan, hiç değilse İngiltere'nin en iyi takımıyla aynı kentte yaşıyor olacaksın." (Liverpool'un ezeli rakibi Everton'a transfer olan Alan Ball'a...)
*Doğru, Roger Hunt çok kaçırıyor. Ancak kaçıracağı yeri de iyi biliyor."
*"İngiltere'yi neredeyse yok ettik. Bu tam bir facia. Çünkü kazanan 5-4 biziz." (İkinci Dünya Savaşı sırasında oynanan bir İngiltere-İskoçya maçının ardından)
*"5-1! Eh, en azından rövanş için Anfield'e geldiklerinde artık biraz futbol oynarlar." (Şampiyon Kulüpler Kupası'nda deplasmanda Ajax'a 5-1 mağlup oldukları maçın ardından...)
*"Neden gidip göle atlamıyorsun?" (Kendisine yöneltilen "Bay Shankly, neden takımınızın yenilmezlik serisi birdenbire sona erdi?" sorusuna cevaben...)
Pazartesi, Nisan 20, 2009
Vize
Saat 10.00'da iktisat vizem var ama ben bütün gece internetteyim,tabi vize oldugundan gece yarısı haberim oldu.Arkadaşımın dodo yarın ki sınava çalıştın mı demesiyle,lan sınav haftaya degilmiydi küfürleşmeleri arasında bu saate kadar ayaktayım,konular çok olması sebebiyle nereden nasıl başlıyacagımı bilmemekle beraber ,hiç birşey çalışamadım tabiki ...
Sonuç ne mi olacak?Bende orasını kestiremiyorum,ama bölüm başkanımız İldem hoca girerse sınavımıza iyi bir not alırım :) Yoksa işler sarpa saracak,ve yaz okulu yollarında harap olmak istemiyor bu bünye ...
06.49
Saldır Dodo Ok Let's Go !
Sonuç ne mi olacak?Bende orasını kestiremiyorum,ama bölüm başkanımız İldem hoca girerse sınavımıza iyi bir not alırım :) Yoksa işler sarpa saracak,ve yaz okulu yollarında harap olmak istemiyor bu bünye ...
06.49
Saldır Dodo Ok Let's Go !
Yine Mayıs Geliyor ...
Rahat rahat maç kazanamama alışkanlıgımız hala devam ediyor.Bu durum bence önemli bir sorun haline gelmekte ve Bülent Hoca'nın buna bir tedbir alması gerekiyor.
Bugün iyi bir oyun ortaya sergileyemedik ama 3 puan almasını başardık.Semih Kaya iyi bir mücadele ortaya koydu,hep böyle devam etmesi dilegiyle.Nonda bana göre bu sezonun en iyi topunu oynadı,De Sanctis çok beğeniyorum,arada sırada hatalı goller yesede genel itibariyle iyi bir kaleci.Baros ve Kewell bildigimiz hep aynı tempo'da oynayan oyuncular .
Belediye ekibinin ise işi aldıgı maglubiyet ile düşme potasına iyice yaklaştı.Aslında Belediye takımlarını pek sevmiyorum,iyi oynayan bir ekip olabilirler ama bu işin taraftar boyutu'da olmalıdır.Belediye ekipleri yerine Karşıyaka,AdanaDemirspor v.b kuluplerin Turkcell Super Lig'in hem izlenme oranına hemde futbol kalitesine olumlu katkıları olacagını düşünmekle beraber umarım bu tarz takımları Super Lig'de görebiliriz...
Son 6 Hafta'da Fikstür avantajı bizim lehimize,bunu avantaja çevirip rakiplerimizin puan kaybetmesinden başka yapacak birşeyimiz yok.Rahat rahat takılıyorduk,şimdi bizi şampiyonluk potasına soktunuz,artık gerisini siz düşünün !
İstanbul Belediye 0 - Galatasaray 1
Cumartesi, Nisan 18, 2009
ultrAslan Eski Açık'ta(Alpaslan Dikmen Tribününde)
Gelinen noktada futbolun endüstriyelleşmesi ile birlikte Kapalı tribün'den ayrılmak zorunda kalıyoruz.Ama 50 kişi ama 500 kişi Kapalı ruhunu devam ettirir,o ruh ölmez.
Büyüklermizin almış aldığı karar bence doğru bir karar.Tabi ki bizim burada düşüncelerimizi paylaştıgımız gibi abilerimizde Galatasaray tribünün daha iyi olabilmesi için bu kararı aldılar.Eski açık potansiyeli olan bir tribün özellikle BH ile UNI tek bir ortak nokta'da konuşlandıktan sonra olumlu oldu.Zira seneye Alt gruplar ve Tayfa'nın gelecegini düşünürsek ,öümüzdeki sene Galatasaray tribünü çok iyi olur kanaatindeyim.Ya da öyle düşünmek istiyorum.Allah yüzümüzü kara çıkarmasın ...
Perşembe, Nisan 16, 2009
Sığmıyoruz
Genel olarak Metrobüs seferleri büyük yol kadetti.Bir çok sorun zamanla düzeldi diyebilirim,şuan için benim ve bir çok kişi içinde eminim buna özellikle sabah ve akşam iş çıkışı saatlerinde Metrobüse binmeniz neredeyse imkansız oluyor,binseniz dahi tanımadıgınız insanlarla akraba olacak konuma geliyorsunuz;buna bir önlem alınmalı ya da yoğunlugun oldugu saatlerde daha çok metrobüs sefere konulmalıdır ...
Kombineler Satışta !
2009-2010 sezonu kombine bilet satışları Ali Sami Yen Stadı VIP Salonu'nda devam ediyor. Geçen sezonun fiyatlarının uygulandığı satışlarda 1 peşin 4 taksit olanağının yanısıra Denizbank'ın sağladığı 12 taksitli kombine kredisi seçeneği de bulunuyor. Denizbank, bu krediden yararlanmak isteyen taraftarlarımız için satışların yapıldığı VIP Salonu'nda stand kurdu.
2009-2010 sezonu kombine kartıyla birlikte Galatasaray Dergisi'ne 1 yıllık ücretsiz abone olunduğu gibi, Numaralı/VIP Tribün Kombine Kartı alanlar Mayıs ayı başında satışına başlanacak olan yeni stadımız Turk Telekom Arena locaları ve VIP koltukları kombine kartlarına öncelikli sahip olma avantajını kazanacaklar.
Kombine Fiyatları geçen sene ile aynı;
Kapalı Üst A Blok 1.520 TL Peşin, 1.600 TL Taksitli
Kapalı Üst B Blok 1.330 TL Peşin, 1.400 TL Taksitli
Eski Açık Öğrenci 475 TL Peşin, 500 TL Taksitli
Kapalı Üst B Blok 1.330 TL Peşin, 1.400 TL Taksitli
Eski Açık Öğrenci 475 TL Peşin, 500 TL Taksitli
Birlikte sevinmek ve tüm hedeflerimize ulaşmak için... Zaferlere tanıklık edebilmek, Ali Sami Yen Stadı'nın veda sezonunda "ben de oradaydım" diyebilmek için..Tribündeki yerinizi bugünden alın....Kombine Kartınızla birlikte:
* Galatasaraylıların sesi Galatasaray Dergisi'ne 1 yıllık ücretsiz abone olun.
* Galatasaraylıların sesi Galatasaray Dergisi'ne 1 yıllık ücretsiz abone olun.
* Mayıs ayı başında satışına başlanacak olan yeni stadımız "Turk Telekom Arena" locaları ve VIP koltukları kombine kartlarına öncelikli sahip olma avantajını kazanın. (yalnızca Numaralı/VIP Tribün Kombine Bileti alımları için geçerlidir.)
Satış Başlangıç Tarihi:15 Nisan 2009 Çarşamba
Satış Saatleri:Hafta arası : 09:30-18:00 Hafta sonu: 10:30-17:00
Ödeme:1 peşin 4 taksit ödeme imkanı
Geniş Bilgi ve Fiyatlar İçin:0212 288 33 40 - 0212 288 96 20
* Satışlar, Ali Sami Yen Stadı, VİP tribününde yapılacaktır
Satış Başlangıç Tarihi:15 Nisan 2009 Çarşamba
Satış Saatleri:Hafta arası : 09:30-18:00 Hafta sonu: 10:30-17:00
Ödeme:1 peşin 4 taksit ödeme imkanı
Geniş Bilgi ve Fiyatlar İçin:0212 288 33 40 - 0212 288 96 20
* Satışlar, Ali Sami Yen Stadı, VİP tribününde yapılacaktır
Çoğu arkadaşım Kapalı'ya geçmesine rağmen ,bu sene yine Eski Açık almayı düşünüyorum.Gerçekten çok iyi bir kitle var Eski Açık'ta.Bu sene tribün açısından olumlu işler yapacağız inşallah ...
Çarşamba, Nisan 15, 2009
Chelsea 4 - Liverpool 4
Bugun bir kez daha Chelsea-Liverpool maçını izledikten sonra bizim ligimizdeki oynanan futbolun ne kadar zevksiz ve itici oldugunu bir kez daha anladım.Premier Lig ile Turkcell Super Lig arasında pek çok ekonomik fark var bunu kabul ediyorum,bu farklar oyuncu alımlarından ve kulubun maddi finansına kadar bir çok konuya etki etmekte.
Ama bugünkü oynanan futbol sonucu degiştirmez tabiki,fakat maçı anlatan spiker neydi öyle maçı katletti resmen.Ağzından bir İstanbul Ruhu eksik olmadı ,zaten kendiside kabul etmiş maç içerisinde istanbul kelimesini çok fazla kullandıgını :)) Bu turda Gönlüm Liverpool'un tur atlamasından yanaydı ama olmadı ...
Salı, Nisan 14, 2009
Bağlantı Problemi
Yaklaşık 1 Haftadır İnternet'te kafayı yemek üzereyim.Sebebi ise ögleden sonra İnternet Bağlantısında sorun olması nedeniyle,bir çok siteye girememekteyim.Bu sorun bir tek bende olsa anlıyacagım ama birçok arkadaşımda bu sorunu yaşamakta,neden böyle oluyor tam olarak anlamadım açıkcası ?
Telekomu yabancı şirketler satın aldıgında internet hızı'nın çok yüksek derecede olacagını belirtmişlerdi,ama gelinen noktada kullanıcılar bir çok sorun ile karşılaşmakta.Kendi adıma konuşmak gerekirse;youtube tarzı sitelere günün her saatinde rahatlıkla girmeme rağmen,ziyaretçi trafigi youtube göre az olan sitelere ise öglen vakitlerinde girememekteyim.Bu sıralar İnternet'te genel olarak bir yavaşlama söz konusu,buna nasıl tedbir alınır veya ne yapabiliriz bilemiyorum,Umarım en kısa zamanda düzelir .
Telekomu yabancı şirketler satın aldıgında internet hızı'nın çok yüksek derecede olacagını belirtmişlerdi,ama gelinen noktada kullanıcılar bir çok sorun ile karşılaşmakta.Kendi adıma konuşmak gerekirse;youtube tarzı sitelere günün her saatinde rahatlıkla girmeme rağmen,ziyaretçi trafigi youtube göre az olan sitelere ise öglen vakitlerinde girememekteyim.Bu sıralar İnternet'te genel olarak bir yavaşlama söz konusu,buna nasıl tedbir alınır veya ne yapabiliriz bilemiyorum,Umarım en kısa zamanda düzelir .
Ölüyorum ...
Unutulur mu gökyüzü
Yitirir miyim bu gülyüzü
Birer birer neyim mi kalır geriye baksam da
Solar mıyım gündüz gece
Güneşim yoksa bu son hece
Birer birer neyim mi kalır geriye baksam da
Zehirlendi dudaklarım
Çocukken nasıl ağlardım
Birer birer neyim mi kalır geriye baksam da
Ne kaldı bak ellerimde
Biliyorum gülüyorsun
Her adımım daha derine
Ölüyorum...
Törpülenmiş tırnaklarım
Güçsüzdüm ben de avlandım
Birer birer neyim mi kalır geriye baksam da
Her şeyim olmuş bilmece
Çözdükçe gördüm işkence
Birer birer neyim mi kalır geriye baksam da
Birer birer neyim mi kalır geriye baksam da
Bir başıma kaldım şimdi
Nerde hata yaptım bilmem ki
Birer birer neyim mi kalır geriye baksam da
Ne kaldı bak ellerimde
Biliyorum gülüyorsun
Her adımım daha derine
Ölüyorum...
Pazartesi, Nisan 13, 2009
Galatasaray 0 - Fenerbahçe 0
Maçın uzatma dakikalarında çıkan olaylar sonucu;maç bitiminden itibaren gözlemledigim kadarıyla tüm kamuoyunda kavga sebepleri konuşulmakta.Acaba bu olaylar olmasaydı sahada oynanan kötü futbol'dan birileri bahsedecekmiydi?Gerçekten çok merak ediyorum...
Son yıllarda izledigim en zevksiz derbiydi diyebilirim.Sahada doğru düzgün kalecileri zorlayacak bir pozisyon dahi olmadı,bu futbolla mı Şampiyonlar Liginde yönetimler kupa hedefi koyup taraftarı kandırmaktan ileri gidemiyor.Sene başında Avrupa'da ve Lig'de kupa parolası ile giren Galatasaray nerde şimdi ki Galatasaray nerde?Muhteşem 4'lü olan Arda-Lincoln-Kewell-Baros'u bozdular,hepsinin içi rahat etsin ...Büyük Kaptan dakika 60'lardan sonra Lincolnü oyuna alıyor ?Lincoln birçok yanlışı oldu ama bu maçta oynaması lazımdı bence;Sene başından beri formsuz Ümit Karan oynuyor.Kafasında zaten Galatasaray'ı bitirmiş,ne verebilir ki ?Nonda Dakika 90'larda oyuna giriyor zaten girmesiyle'de topla buluşmadan maç bitti.
Tribün olarak ara ara iyi bağırmamıza rağmen iyi degildik,zira fener tribünleride pek iyi değildi.Derbi atmosferi ve alınan alkolün tribün performasında düşüklüge sebep oluyor.Maç öncesi Orjin'de olanlar tüketilen alkol miktarına bakıp ya da yerlerdeki alkol kutularından,tribünden pek iyi performans bekliyeceklerini sanmıyorum...
Futbolcuların saha içindeki hareketlerine birbirlerine edilen küfürlere pek deginmek istemiyorum,iki tarafdada suç oldugunu düşünüyorum.Ama Volkan'ın Kapalı tribüne yapmış oldugu hareket gerçekten çok ayıp,Acaba Kapalı Üst'de tavan oldugunu düşünüp taraftarın sahaya inemiyecegini mi düşündü?Eğer o tavan çöküp orada bir insan yaşamını yitirseydi bunun sorumlusu kim olacaktı ?Ama gün olur devran döner Volkan efendi,Galatasaray tribünü'de o hareketi unutmaz ...
Varsın alem çeksin gitsin,biz hep seninle !
Pazar, Nisan 12, 2009
Parçala Galatasaray !
Bugün ya tamam ya devam maçına çıkıyoruz.Artık puan kaybına taamülümüz kalmadı.Bugün Ali Sami Yen tarihi günlerinden birine daha ev sahipligi yapacak.Rakip takıma ve özellikle Emre Belezoğlu'na ne kadar yüklenilmezse,bizim için iyi olur.Herhangi bir küfür olayında önümüzdeki maçı seyircisiz oynama riskimiz var.O yüzden tahriklere kapılmadan sadece takımımıza destek olalım.
Bu maçta Büyük Kaptan'ın Lincoln'un oynatması kanaatindeyim. Çünkü rakibin canını yakacak en tehlikeli silahlarımızdan birisi olacaktır. Ayrıca Baros ile uyumuda gayet iyi olmakla beraber, ağır fener savunmasının ne gibi hallere düşeceğini kestirebilmek hiçde zor değil.
Sonuç ne olursa olsun,mutlak 3 puan almalıyız.
Parçalı Forma ile Parçala Galatasaray !
Galatasaray -Fenerbahçe
Ali Sami Yen /19.00
Mutlu olmak varken bu dünyada
Geceler geldi dayandı kapımıza
Olduk acımızla, acımızla sarmaş dolaş
Bekledik düşümüzle, düşümüzle koyun koyuna
Karalamaca #11
Aklımı Kaybettim Hükümsüzdür;Bu tip espirileri sıkça duyarız onlardan birine mahal verdiğim için ayrıca özür dilerim.Asıl olarak gazetelerin reklam spotlarında sıkça görürüz böyle duyuruları. Genelde nufüs hüviyeti kaybolduğunda görürüz.
Birde insanın aklını kaybetme raddesi vardırki bulanların art niyetli insanların kötü emellerine rahatça alet edebileceği farklı bir durumdur. İnsanın aklını kaybetmesi sonra onu altın dedektörüyle arasa bile bulamayacak duruma sokması kendini.. insanın ne basiretsiz bir yaratık olduğunun kanıtıdır..İnsanda değilsin hatta sen böyle olunca.
Nerde kaybederiz aklımızı ? hangi durumlarda kaybederiz? birde bunun sorusu vardır. Verilebiliyorsa birde cevabı vardır..Hayatımızı allak bullak edecek kıvama sokan bu akıl kaybı sorunu genelde manita ayağına yaşansada (bu kaidede kalan kısım) .. Aslında hayatımızda yaşadığımız her soruna olan yaklaşımımızın basiretsizliğindede olabilecek bir durumdur.. evet basiret.. Aklını kullanmak yerine kıçını kullanan insanlar aklımı kaybettime verilebilecek en iyi insan türüdür..Kendine bahşedilmiş düşünme yetisini kullanmak yerine..-off banane ya ne uğraşacam. Yada..- olmuyor abi unutamıyorum, olmuyor ! durumları kıçıyla hayat bakışı edinmiş kesimin basiretsiliğine verilebilecek örneklerdendi.Zaten basiret sahibi olamayan insanlar akıl sahibide olamaz. Yaşadıkları ilk üzücü olayda hayattan ümitlerini kesen kısaca kendilerini hayattan afaroz eden bu kesim toplum için son derece tehlikeli olan cinslerdir.. Zira sizde takdir buyurursunuz; hayattan beklentisi olmayanın yarardan çok zararı olur.Hertürlü zorluğa göğüs gerebilmek, yaşanan her kötü olayı ders saymak, birdaha yapmamak adına çabalamak varken hayattan soğumak elini eteğini çekmek insanın kendine yapacağı en büyük kötülüktür.Kötülüktür evet çünki hayat iyi veya kötü yaşanacaktır. Zaman öyle yada böyle geçecektir.
Şuan bile geriye dönüp baktığınızda hayatınızda geçen zamanın çok kısaymış gibi göründüğünü farzsayarsak.. böyle alengerli işlere bulaşmanın anlamı olmadığını düşünüyorum. Geçen zamana bakıp ağlamak yerine yaşanacak yarınlar için çabalamak lazım. Birazda hayata polyana gibi bakmak lazım.. Gidenin arkasından ağlamak kadar kalanlar içinde savaşmak lazım.Elbetteki insan üzülecek, sıkılacak, daralacak, bunalacak ne bilim işte başımıza türlü türlü felaketler gelecek.Yaradanın bahşettiği aklı biraz kullanmayı denesek yeter..Mazallah kullanmaya kullanmaya körelen bir aklın olursa. aklı olana eğlence olursun.. seninle top gibi oynar hatta sana rövaşata atar.
Ben bu anlattıklarımın neresindeyim onu bende bilmiyorum aslında. Ortada biryerdeyim heralde. Akıllı geçinip ama aslında aklını birkaç durak ötede bırakmış kesimden olmam gerek...
Birde insanın aklını kaybetme raddesi vardırki bulanların art niyetli insanların kötü emellerine rahatça alet edebileceği farklı bir durumdur. İnsanın aklını kaybetmesi sonra onu altın dedektörüyle arasa bile bulamayacak duruma sokması kendini.. insanın ne basiretsiz bir yaratık olduğunun kanıtıdır..İnsanda değilsin hatta sen böyle olunca.
Nerde kaybederiz aklımızı ? hangi durumlarda kaybederiz? birde bunun sorusu vardır. Verilebiliyorsa birde cevabı vardır..Hayatımızı allak bullak edecek kıvama sokan bu akıl kaybı sorunu genelde manita ayağına yaşansada (bu kaidede kalan kısım) .. Aslında hayatımızda yaşadığımız her soruna olan yaklaşımımızın basiretsizliğindede olabilecek bir durumdur.. evet basiret.. Aklını kullanmak yerine kıçını kullanan insanlar aklımı kaybettime verilebilecek en iyi insan türüdür..Kendine bahşedilmiş düşünme yetisini kullanmak yerine..-off banane ya ne uğraşacam. Yada..- olmuyor abi unutamıyorum, olmuyor ! durumları kıçıyla hayat bakışı edinmiş kesimin basiretsiliğine verilebilecek örneklerdendi.Zaten basiret sahibi olamayan insanlar akıl sahibide olamaz. Yaşadıkları ilk üzücü olayda hayattan ümitlerini kesen kısaca kendilerini hayattan afaroz eden bu kesim toplum için son derece tehlikeli olan cinslerdir.. Zira sizde takdir buyurursunuz; hayattan beklentisi olmayanın yarardan çok zararı olur.Hertürlü zorluğa göğüs gerebilmek, yaşanan her kötü olayı ders saymak, birdaha yapmamak adına çabalamak varken hayattan soğumak elini eteğini çekmek insanın kendine yapacağı en büyük kötülüktür.Kötülüktür evet çünki hayat iyi veya kötü yaşanacaktır. Zaman öyle yada böyle geçecektir.
Şuan bile geriye dönüp baktığınızda hayatınızda geçen zamanın çok kısaymış gibi göründüğünü farzsayarsak.. böyle alengerli işlere bulaşmanın anlamı olmadığını düşünüyorum. Geçen zamana bakıp ağlamak yerine yaşanacak yarınlar için çabalamak lazım. Birazda hayata polyana gibi bakmak lazım.. Gidenin arkasından ağlamak kadar kalanlar içinde savaşmak lazım.Elbetteki insan üzülecek, sıkılacak, daralacak, bunalacak ne bilim işte başımıza türlü türlü felaketler gelecek.Yaradanın bahşettiği aklı biraz kullanmayı denesek yeter..Mazallah kullanmaya kullanmaya körelen bir aklın olursa. aklı olana eğlence olursun.. seninle top gibi oynar hatta sana rövaşata atar.
Ben bu anlattıklarımın neresindeyim onu bende bilmiyorum aslında. Ortada biryerdeyim heralde. Akıllı geçinip ama aslında aklını birkaç durak ötede bırakmış kesimden olmam gerek...
Cuma, Nisan 10, 2009
İlkleri BİZ yaparız,Tarihi BİZ yazarız !
Bizimlesiniz !
Murat Elsaleh Fotoğraf Yarışması Ödül Töreni Çarşamba Akşamı Yıldız Teknik Üni'de yapıldı.Böyle bir yarışmayı Organize eden tribün abilerime çok teşekkür ediyorum.Vefa çok önemli bir kavramdır,ve bizde geride bıraktıgımız çok sevdigimiz kişilere karşı bir nebze bu tarzda yarışmalar yaparak hem onları anmış olup,hemde vefa borcumuzu ödüyoruz.
Bu düzenlenen yarışmanın kaybedeni yok ,kazanan sadece Galatasaray Tribünü ...
Emegi geçen herkeze teşekkürler .
Bizimlesiniz!
Salı, Nisan 07, 2009
Umut
''Galatasarayın oldugu heryerde bir umut vardır ''bu söz Galatasaray taraftarının benligine kazınmış bir kelimedir.Yenilgide dahi her zaman kazanacagımıza dair bir umudumuz vardır.İçimizde kendi kendimize yaşadıgımız bu umudun,dışa vurumu her zaman bizi galip çıkaran taraf olmuştur,tıpkı dün oynanan Vakıfbank Güneş Sigorta-Galatasaray maçında oldugu gibi ...
Bayan Voleybol takımımız bu sene sıralamayı 8.sırada bitirmişti .Rakimiz ise 1.sıradan play-off'lara katılmıştı.Dün oynanan müsabaka'da rakibimizi 2-0'lık bir set sonucundan gelip,3-2 yenmemiz büyük bir başarıdır.Voleybol otoriterleri böyle bir sonucu asla beklemiyorlardı kısmende haklı olabilirler,VakıfBank Güneş Sigorta lige şampiyonluk parolası ile girmiş bir ekipti,biz ise daha bir mütevazi bir ekip hüviyetindeydik.Ama alınan bu sonuç beni hiç ama hiç şaşırtmadı ,çünkü biliyoruz her zaman bir UMUT vardır ...
Alınan sonuç ile Yarı finale yükselmeye hak kazandık.Yarı final mücadelesindeki ezeli dostumuz ve rakimiz Fenerbahçe Acıbadem ile eşleştik.Yapılan karşılaşmalarda,her iki takımın taraftarıda salonda yerini alacaktır.Salondaki yerimizi kalabalık bir şekilde almalıyız,kızlarımız bunu gerçekten hakediyor.
Maçın oynanacagı günler aşağıdaki gibi olmakla beraber,maç saatleri henüz belli degildir.Müsabaka'nın saatleri açıklandıgı zaman,buradan tekrar yayınlıyacagım...
10 04 09 Cuma
Fenerbahçe Acıbadem -Galatasaray
Final 1.Maç
13 04.09 Pazertesi
Galatasaray -Fenerbahçe Acıbadem
Final 2 .MAÇ
14 04 09 Salı
Galatasaray -Fenerbahçe Acıbadem
Final 3.MAÇ
17 04 09 Cuma
Fenerbahçe Acıbadem-Galatasaray
Final 4.MAÇ Gerekirse
18 04 09 Cumartesi
Fenerbahçe Acıbadem-Galatasaray Final
5.MAÇ Gerekirse
TV'de FUTBOL (7-9 NİSAN)
07.04.2009 Salı
21:45 Manchester United-Porto ( Star )
21:45 Villareal-Arsenal (Futbol Smart)
08.04.2009 Çarşamba
17:00 Anserikos-Aek (alpha tv
21:45 Barcelona-Bayern münih (star)
21:45 Liverpool-chelsea (futbol smart)
21:45 St mirren-Rangers (al jazeere sport 4)
21:45 Celtic-Falkirk (al jazeere sport 2)
03:50 Estudiantes-Cruzeiro (nova sports 1)
09.04.2009 Perşembe
19:00 Olimpiakos-Asteras (alpha tv)
19:00 Oberhausen-Nurnberg (sportklub)
19:00 Furth-Hansa Rostock (sportklub+)
19:30 Shaktar-Marsilya (al jazeere sport 1)
21:45 Psg-Dinamo Kiev (al jazeere sport 2)
21:45 Hamburg-Manchester City (al jazeere sport 1)
21:45 Werder bremen-Udinese (al jazeere sport 4)
Pazartesi, Nisan 06, 2009
Haydi Bastır Galatasaray !
Hafta içi milli takımda oynuyan oyuncularımızdan 8 tanesi ,bugunkü karşılaşmada mücadele etti.Genel olarak iyi bir oyun ortaya koydugumuzu düşünüyorum ,fakat seneye takıma bir sol ve sağ bek alınması şart,ya da kendi içimizden çıkarmalıyız.Sabri ve Volkan çok kademe ve pas hatası yapıyor.Bugun eğer sol taraftan gol yemediysek bu Volkan'ın şansıdır.
Bülent Korkmaz'ın Lincoln'ü maça götürmemesi kafalarda soru işaretleri bıraksa dahi,demek ki takım Lincolnsüzde oynuyabiliyor,bunu bugun gördük ve bir karar alındıysa arkasında durulması lazım ve öylede olacagını umuyorum.
Bugün takımın en iyileri Keweell,Baros,Arda,Barış Ve Ayhan'dı.Orta sahamız iyi oldugu zaman kazanamıyacagımız maç olmadıgını düşünüyorum.Mehmet Topal'ın yoklugunda Barış aynı görevi yapıyor ve Topal'a göre daha bir mücadele ediyor.
Son 4 sezondur galip gelemediğimiz ve 10 puan kaybettiğimiz deplasmandan 3 puan ile dönmemiz sevindirici.Ayrıca bu 4 sezonun 2 sinde rekor bir puan ile şampiyon olmuşuz.Önümüzde ezeli rakibimizle fener maçımız var,alırsak şampiyonluk potasına girecegimizi ve şampiyon olacagımızı düşünüyorum ...
Gaziantepspor 0 - Galatasaray 1
Haydi Bastır Galatasaray
En Büyüksün Galatasaray
Yönetim Futbolcu Taraftar
Şampiyonsun Galatasaray
Kalbimizdesin !
ultrAslan-UNI kurucularından Murat Elsaleh'in bugün vefatının 5. yılı. O’nun adına Çoğumuz onu “Foto Murat” olarak tanıyoruz.. Foto Murat'ın, en büyük hobilerinden biri olan fotoğraf çekmeyi tribünlere de taşımış, uzun zaman ultrAslan ve ultrAslan-UNI için fotoğraflar çekmiştir...
Galatasaray tribünü var oldukça,El Saleh'i her daim yaşatacagız.
Huzur içinde uyu Murat Abi,Ruhun Şad olsun !
Kalbimizdesin !
Pazar, Nisan 05, 2009
Anlamlaştıramadıklarımızdan
Hemen herkesin bir yaralı ceylan hali sergilediği ve ilginçtir hayata ayak bastığı anda yapıştığı tema. "ama ben.." "ve fakat.." "oysa.." sözcüklerini cümlelere doluşturan, telaffuz edenin ve işaret ettiği kişinin ölmesini istememi sağlayan iki kelime ki, bir x olarak ben bunu kabul ediyorum tüm paradoxların y bilinmeyenli denklemlerini yok ederek.. onun yerine şunu diyin bunu diyin de demiyorum kesinlikle, "alternatifini sunmuyorsan ne konuşuyorsun" diyecek olan çıkarsa ki çıkar bunlar, her ortamda palazlanırlar; bir krizantem tarlasında öten bülbüllerin şen sesinde boğazımızdan geçen sıcak şarap yudumlarıyla gökyüzünden inmekte olan aşk perilerini selamlıyoruz hiç tükenmeden, durdukça devingen, koştukça durağan, yürüdükçe büyüyen, büyüdükçe güzelleşen bir orman dinginliğinde çığlık oluyoruz hayıflanarak,ılıman ufolar ve güneşli yarınlar bizim, biliyoruz...
İmdat POLİS !
Dün Beşiktaş'lı bir arkadaşımın daveti üzerine maça gittim.Maç öncesi Beşiktaş takımını karşılamak için günler öncesinden hazırlıklarını yapmışlar ve bir Galatasaray'lı ve en azından bir tribüncü olarak bende gözlemlemek için uzaktan seyrediyordum.
Beşiktaşlılar için herşey güzel gidiyordu,dün İstanbul'da güzel bir hava vardı;kız arkaşını alan ,ailesi ile birlikte maça gelen insana çok rastladım.Ne olduysa ortalık bir anda karıştı ve Meşhur Türk Polisi'nin hareketlerini izlemeye koyulduk.Gerçekten Polisin egitime ihtiyacı var;taraftara karşı bir önyargıları var.Yaşlı,genç,çoluk çocuk demeden insanlara biber gazı sıkmaları gerçekten çok ayıp.
Bölücübaşı yandaşlarına karşı bu tavırlarını pek göremiyoruz nedense;ülkesini seven,Polis kurumuna ve Türk polisine saygısı olan taraftarlara olan oluyor.Buna bir önlem alınmalı ,biraz önce'de Beşiktaş yönetiminin yaptıgı açıklamayı okudum ve sadece güldüm diyebilirim.Beşiktaş taraftarını suçlayıcı bir metin olmuş,Objektif bir gözle söylüyebilirim ki;orada olanlardan Beşiktaş taraftarının bir suçu olmadıgı herşey Polis'in yapmış oldugu hareketlerden dolayı olmuştur.
Beşiktaş'lı arkadaşlara geçmiş olsun ...
Cuma, Nisan 03, 2009
Hep Seninle !
Üzüntünde kederinde en kötü günde
Varsın alem çeksin gitsin biz hep seninle
Sanma ne şampiyonluk ne kupa umrumda
Tarih yazmamışki böyle büyük bir sevda
Karalamaca #10
Yalanlarınız içinde bende bıraktıklarınız var birde. Önce yaşama sevincini zedelediniz iki yüzlülüklerinizle sonra akıllıymış gibi davranarak nekadar iğrenç olduğunuzu gösterdiniz bana.Konuşmayarak, susarak birşeyleri başarabileceğinizi sandınız. Hep sandınız ama herseferinde yanıldınız..
Mutluluğu kovalarken sizi hep mutsuzluk bulacak, bulduğunu sandığınız mutluluklar içinde üzülmeye devam edeceksiniz.. Edeceksin !Oysaki ayaklarının altında ezdiğin gerçek mutluluğu hiçbirzaman yakalayamayacaksın.
Biryerde duymuştum "Sevmek, seni seviyorum demek değildir. seni seviyorum derken titremektir." diyordu. Amenna böylesini bulmak bu zamanda çok zordur. Peki ya bulunca ? belkide bende bıraktıklarından geriye kalan son şeydi bunu düşünmek.Peh!
Olduda bitti maşallah
Son zamanlarda büründüğüm ruhet-i haliye durumu gerdikçe gerdi beni anlıyacağınız. Nezaman sıkılsam, daralsam yanımda olmasını istediğim sıcaklık ve sevgi hiçbirzaman yanımda olmadı. Nedensede hep sıkıntı zamanımda yanımda olmaz bunlar.
Ben aşkımı yazacaktım aslında buraya... Sayfa sayfa, satır satır, ve belkide hece hece dağıtmadan konudan sapmadan doya doya aşkımı yazacaktım belkide. Olmadı, yapamadım. Yazacak tek kelime bulamadım aşkıma dair. Çünki hepsini alıp götürmüştü benden. Ne var ne yok hepsini alıp götürdün birkaç kırıntı birkaç sözcük geriye kalanlardı. Ama ben yinede yazacam belkide aşkımı cebimdeki kelimeler yettikçe dilimin döndüğünce anlatacam herkese aşkımı..Yavaş !
Aşk dedimde ben aslında böyle direk aşk kelimesini kullanmazdım içimi dökerken. dolandırırdım lafı farklı kelimelerden farklı anlamlardan getirirdim o kelimeye anlamı. Belkide sen anlamazdın ne olduğunu ama ben yinede içimi dökmüş olurdum..
Şimdi neden aşk kelimesini direk kullandım diye kendi kendime soruyorum. Layıkmıydın acaba bu kelimeye?. Yani direk yazacak kadar basitleştirmişsem olayı bu sana layık gördüğüm aşkımın artık kırıntılarımı?. Kelimeyi kurarken özelliği gitmesin diye dolandırmayı seçmem nasıl bir değerdirki sana karşı ? dilime sakız yapmayim bunu sadece o duymalı derkenki özelliğimi bitmiştir sence ?Belkide artık yaşadığın basitliğe indirdin bendeki aşkını. İnsanın yüreğindeki fırtına birden böyle bitermiki? veyahut yanan ateş birden sönermi?. Elimizi yaktık heralde uzatırken sana içimizdeki ateşle aşkımızı.
Yazarım ben yine demiştim bende kalanları dimi ? Vazgeçtim lan anasını satim ! Bende kalanlar, bana kalanlar onuda böylece alıp götürme gözlerinle...
Anlatmak kaldı şimdi gözlere herşeyi. Boşu boşuna bakmasın yollara... aramasın manasızca boşlukta onu.. Bir umut diyip kadraja girmesini beklemekti bundan öncesi. Sonrası ise alice harikalar diyarında ufak bir turdan ibaret. Uyanınca yüzde hafiften mutluluk tebessümü. Sonra yine aynı bekleyiş..Ama mutlu bir bekleyişti.
Demiştim ya pozitif olmak vardır ruhumda benim. Tırnaklarımla yaptığım birşeyleri parmak ucuyla domino taşını devirir gibi devirsende bende bıraktıklarındır beni bağlayan hayata. Sen yapmışsındır ne yapmışsan.. "bir şey uğruna ölmeyi doğru bulmuyorum, birşeyler uğruna yaşamayı göze almaktır doğrusu, çünkü ölürsem o uğurda daha fazla bir şey başaramam"
Bundan sonra Cengiz AYTMATOV'a veriyorum sözü belki birşey anlarsın hayat dair.Hayat güzel çünki !
‘.. uzaklardan bulak başına susuzluğunu gidermek için gelmişsen , ben de rüzgar gibi eser gelir , ayaklarına kapanırım begimay ! kaderimde bugünün son günüm olduğu yazılıysa , ölmemek için direnirim begimay !bugün değil , yarın değil , sen var oldukça hiç ölmem begimay !ölürsem dirilirim , ölür ölür yine dirilirim begimay !hep sensiz kalmamak için yaşarım , sensiz kalmak kör olmaktır , gözsüz olmaktır …’
Mutluluğu kovalarken sizi hep mutsuzluk bulacak, bulduğunu sandığınız mutluluklar içinde üzülmeye devam edeceksiniz.. Edeceksin !Oysaki ayaklarının altında ezdiğin gerçek mutluluğu hiçbirzaman yakalayamayacaksın.
Biryerde duymuştum "Sevmek, seni seviyorum demek değildir. seni seviyorum derken titremektir." diyordu. Amenna böylesini bulmak bu zamanda çok zordur. Peki ya bulunca ? belkide bende bıraktıklarından geriye kalan son şeydi bunu düşünmek.Peh!
Olduda bitti maşallah
Son zamanlarda büründüğüm ruhet-i haliye durumu gerdikçe gerdi beni anlıyacağınız. Nezaman sıkılsam, daralsam yanımda olmasını istediğim sıcaklık ve sevgi hiçbirzaman yanımda olmadı. Nedensede hep sıkıntı zamanımda yanımda olmaz bunlar.
Ben aşkımı yazacaktım aslında buraya... Sayfa sayfa, satır satır, ve belkide hece hece dağıtmadan konudan sapmadan doya doya aşkımı yazacaktım belkide. Olmadı, yapamadım. Yazacak tek kelime bulamadım aşkıma dair. Çünki hepsini alıp götürmüştü benden. Ne var ne yok hepsini alıp götürdün birkaç kırıntı birkaç sözcük geriye kalanlardı. Ama ben yinede yazacam belkide aşkımı cebimdeki kelimeler yettikçe dilimin döndüğünce anlatacam herkese aşkımı..Yavaş !
Aşk dedimde ben aslında böyle direk aşk kelimesini kullanmazdım içimi dökerken. dolandırırdım lafı farklı kelimelerden farklı anlamlardan getirirdim o kelimeye anlamı. Belkide sen anlamazdın ne olduğunu ama ben yinede içimi dökmüş olurdum..
Şimdi neden aşk kelimesini direk kullandım diye kendi kendime soruyorum. Layıkmıydın acaba bu kelimeye?. Yani direk yazacak kadar basitleştirmişsem olayı bu sana layık gördüğüm aşkımın artık kırıntılarımı?. Kelimeyi kurarken özelliği gitmesin diye dolandırmayı seçmem nasıl bir değerdirki sana karşı ? dilime sakız yapmayim bunu sadece o duymalı derkenki özelliğimi bitmiştir sence ?Belkide artık yaşadığın basitliğe indirdin bendeki aşkını. İnsanın yüreğindeki fırtına birden böyle bitermiki? veyahut yanan ateş birden sönermi?. Elimizi yaktık heralde uzatırken sana içimizdeki ateşle aşkımızı.
Yazarım ben yine demiştim bende kalanları dimi ? Vazgeçtim lan anasını satim ! Bende kalanlar, bana kalanlar onuda böylece alıp götürme gözlerinle...
Anlatmak kaldı şimdi gözlere herşeyi. Boşu boşuna bakmasın yollara... aramasın manasızca boşlukta onu.. Bir umut diyip kadraja girmesini beklemekti bundan öncesi. Sonrası ise alice harikalar diyarında ufak bir turdan ibaret. Uyanınca yüzde hafiften mutluluk tebessümü. Sonra yine aynı bekleyiş..Ama mutlu bir bekleyişti.
Demiştim ya pozitif olmak vardır ruhumda benim. Tırnaklarımla yaptığım birşeyleri parmak ucuyla domino taşını devirir gibi devirsende bende bıraktıklarındır beni bağlayan hayata. Sen yapmışsındır ne yapmışsan.. "bir şey uğruna ölmeyi doğru bulmuyorum, birşeyler uğruna yaşamayı göze almaktır doğrusu, çünkü ölürsem o uğurda daha fazla bir şey başaramam"
Bundan sonra Cengiz AYTMATOV'a veriyorum sözü belki birşey anlarsın hayat dair.Hayat güzel çünki !
‘.. uzaklardan bulak başına susuzluğunu gidermek için gelmişsen , ben de rüzgar gibi eser gelir , ayaklarına kapanırım begimay ! kaderimde bugünün son günüm olduğu yazılıysa , ölmemek için direnirim begimay !bugün değil , yarın değil , sen var oldukça hiç ölmem begimay !ölürsem dirilirim , ölür ölür yine dirilirim begimay !hep sensiz kalmamak için yaşarım , sensiz kalmak kör olmaktır , gözsüz olmaktır …’
''Canım sıkılınca bir sigara yakıyorum. İçince öksürüyorum, öksürünce tükürüyorum, tükürünce damağım kuruyor, hemen şarap içiyorum, fakat bütün bunların bende bir alışkanlık yapmasından korkuyorum. Bu düşünce bende efkar yapıyor, hemen bir sigara yakıyorum, her efkarlandığımda sigara yakmamın bende bir alışkanlık olmasından korkuyorum. Ben canım sıkılınca sigara içiyorum ve yıllardır çok acayip sıkılıyor canım. ''
Ferhan Şensoy
Ferhan Şensoy
Kupalara Layıksın Sen Şanlı Galatasaray !
Galatasaray Bayan Basketbol Takımımız, FIBA Eurocup final ilk maçında İtalyan ekibi Cras Basket Taranto ile karşılaştıgı maçtan 67-55 mağlup ayrıldı.
Oyunun genelinde iyi bir oyun ortaya koymamıza ragmen kaybeden taraf biz olduk,özellikle 3.periyota kadar iyi götürdük maçı,o dakikalardan sonra takım üzerine oluşan stres ve panik maçı kaybetmemize yol açtı.Hücum hattında sayı bulma konusunda problemlerimiz var ,bunu çözmek zorundayız ya da alternatifler yaratmalıyız.Sadece Agustus ile olacak iş degil.
Taronto ekibine baktıgımız zaman;o kadar ahım şahım bir takım degil;en azından bizim kadar iyi degiller,daha önce takip etmedim ama bugun izledigim kadarıyla iyi bir oyun ortaya koymadılar,sadece agresif ve sahada ne yaptıgını bilen oyuncuları vardı,disiplinden hiç kopmadılar.Avrupa takımları ile Türk takımları arasındaki farkda bu zaten...
Taranto taraftarı iyi bir baskebol taraftarı oldugunu belli etti,oyuna tezeruhat bakımından pek etkin olmasalar bile,ne yapacağını bilen bir basketbol kitlesi vardı.Çok iyi baskı altına aldılar.Bu maçın rövanşında Ayhan Şahenk tıklım tıklım olmalı;adım adacak yer kalmamalı.Ama işin bir başka boyutuda bilet fiyatları yönetimimiz 20 tl ile 50 tl olarak açıklamıştı fiyatları.Bana göre çok bir rakam,çünkü Yarı final mücadelesinde biletler ücretsizdi.Ama açıklanan bu ücret Türkiye'de Basketbol standartlarında yüksek,oraya o rakamla taraftar degil seyirci gelir.Yalnız bugunkü maçtan sonra Yönetim fiyatları biraz aşagı çekerse,şuana kadar bilet satılan alanlara ne olacak?Orası ayrı bir muamma.Her ne olursa olsun salonda yerimizi almalıyız,alacağız .Arada 12 sayılık bir fark oldugu için,13 sayı fark ile kazanmamız gerekiyor.Kızlarımıza güvenimiz sonsuz,Kupa'yı Sivayuş'da kazanan takım biz olacağız...
Kupalara Layıksın Sen Şanlı Galatasaray !
Perşembe, Nisan 02, 2009
Olmayınca,Olmuyor ...
Maç bittiginden beri ne yazacagımı düşünüyorum,yazdıklarımı silip tekrardan yazmaya çalışıyorum.İki maçtada iyi bir oyun ortaya koymamıza ragmen,yeterli bir sonuç elde edemedik.
Oyunun geneline bakarsak iyi bir mücadele ortaya koyduk diyebilirim,yalnız 70.dakika'dan sonra takım olarak oyundan düşüyoruz.Bence bunun sebebi olarak futbolcularımızın kendi takımlarında yeteri kadar kondisyon yapmamalarından kaynaklanıyor.Takımda bugun göz önüne çıkan oyuncularımız Arda,İbrahim ,Volkan ve Emre Aşık'tı.Özellikle İbrahim Üzülmez bir çok forumda ve siteler'de eleştiriliyor,ben bunu pek anlıyamıyorum?Bu maçta penaltı pozisyonu hariç iyi bir oyun ortaya koydu,Fatih Hoca'ya kızanlar bazı konularda haklı olabilirler ama kaçırgımız pozisyonlarıda çıkıp kendisi mi atmalıydı?
Tribünlere gelirsek eğer ,bugun çok kötü bir tribün vardı.İlk gole kadar neredeyse bağırılmadı bile.Bundan sonra içeride oynayacağımız maçlar Anadolu'da olan stadlarda oynanmalıdır.Orada Milli Takımımızı özleyen bir kitle var;bunun en basit örnegini Kocaeli stadında oynanan Uruguay maçını hatırlayabiliriz...
Grumuzda şuan 3.sıradayız,ve önümüzdeki Bosna ile puan farkı 4.Bu mağlubiyet ile işimiz büyük ölçüde mucizelere kaldı;bir kerede biz kasılmadan rahat rahat maçımızı izleyelim.2010 Dünya Kupasına gitmemiz çok zor.
Türkiye 1 - İspanya 2
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)